PH ve Temizlik Kimyasalları Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Kullandığınız temizlik kimyasallarının pH seviyesi ve ne anlama geldiği zaman zaman biraz kafa karıştırıcı olabilir. Bu yazıda, onları daha iyi anlamanıza ve pH’ın temizlik kimyasallarının gücünü ve kullanılabilirliğini nasıl etkilediğini açıklayacağız.

PH nedir?
PH ölçeği, ortada nötr olacak şekilde 0 ila 14 arasında değişkenlik gösterir. pH-7 ile pH-14 arasında alkali (bazik), pH-7 ile pH-0 arasında asidiktir (ekşi). Aşağıda aşina olabileceğiniz bazı temizleyiciler ile pH derecelerine ulaşabilirsiniz.

Fırın ve Izgara Temizleyicileri – pH 13-14
Fırın ve ızgara temizliyicileri pH ölçeğinin en üst noktasındadır, çünkü ana bileşenleri Potasyum Hidroksit veya Sodyum Hidroksit içerir. Bu tip alkali ürün organik tortuları temizlemek için harikadır, ancak bir bedeli vardır. Bu kadar yüksek pH seviyesi ürünü oldukça aşındırıcı bir hale getirir ve ürün kullanılırken doğru koruyucu ekipman giyilmesi gerekir. Bu tarz ürünlerin cildiniz ile temas etmesi isteyeceğiniz en son şeydir.

Klor Bazlı Ağartıcılar – pH 11-13
Klor bazlı ürünler veya kendi başına ağartıcı ürünler, yüzeylerin beyazlatılması ve dezenfekte edilmesi için kullanılır, çamaşır suları gibi alkali ürünler pH ölçeğinde oldukça yüksektir, bu nedenle aşındırıcı özelliğe sahiptirler.

İPUCU: Klor içeren ürünlerin bulunduğu haznelerin şişmelerini önlemek için ara sıra havalandırılmaya ihtiyaçları vardır.

Bulaşık Deterjanları ve Çok Amaçlı Yüzey Temizleyicileri – pH 6-8
Bu ürünler için ‘nötr’ pH değerine sahibiz. Bu pH saf su ve kanla aynıdır. Elde yıkama bulaşık deterjanları günlük veya sık sık temizleyebileceğiniz yüzeyler ve ürünler için mükemmel pH seviyesindedir, nötrdür. Yüzeylerin çoğu pH’ın nötr olduğu ürünlerden zarar görmez ve teknik olarak güvenlik amaçlı koruyucu ekipman giymeniz gerekmez, ancak alerji veya reaksiyon durumlarında koruyucu ekipmanlar cildiniz vazgeçilmez koruyucusu olabilir.

Oda Parfümü, El Sabunu ve Vücut Bakım Ürünleri – pH 5-6
Şimdi el sabununun neden pH-nötr olmadığını merak ediyor olabilirsiniz (7-8). El sabunları süper güvenli olmalı, değil mi? Ancak ellerinizi bir asitle yıkamak kulağa hoş gelmiyor. Bunun cevabı, insan cildinin pH-6 seviyesinde olmasından kaynaklanıyor, bu nedenle sıvı el sabunları formüle edilirken bu durum dikkate alınır. Böylece cildinizin pH’ıyla eşleşir ve denge oluşturur.

Klozet Temizleyicileri – pH 1-3
Klozet temizleyicileri pH ölçeğinin hemen altında bulunur, bunun nedeni ana bileşenin fosforik asit, hidroklorik asit veya glikolik asit gibi asit bazlı olmasıdır. Bu temizleyiciler bakterileri ve kirleri temizlemek için mükemmeldir. Bu tür kimyasalları kullanırken koruyucu ekipman giyinmek zorunluluktur. Bu kimyasalları eldivensiz kullanmak cilt tahrişine neden olur.

Read More
admin 30/12/2019 0 Comments

El Hijyeni Hakkında Bilmemiz Gerekenler

El temizliği hastalıkların yayılmasını önlemede en etkili ve tek önlemdir. Bu yazıda, sizi hastalıklardan ve virüslerden koruyacak şekilde ellerinizi nasıl yıkamanız gerektiğini açıklayacağız. Ayrıca el hijyeninin neden bu kadar önemli olduğunu ve el hijyeni için yapılan uygulamaların işyerinizde çalışanlarınız ve ziyaretçileriniz için nasıl teşvik edici hale getirebileceğini açıklayacağız.

1.El Hijyeni Önemi

Düzenli el yıkama ve sterilize etme işlemi hastalıklara yakalanma ve hastalıkları yayma riskini en aza indirir. Her gün dünyanın dört bir yanında 500 bin kadar hasta hastane kaynaklı enfeksiyonlar olarak da bilinen nozokomiyal enfeksiyonlara maruz kalıyor. Bu da AIDS, sıtma ve tüberkülozun sebep olduğu ölüm sayısından daha fazla ölüme sebep oluyor. İşletmenizde ve yaşam alanlarınızda el hijyeni seviyesini arttırmanız hastalıkları ve hastalıklardan kaynaklı raporlu gün sayısını büyük ölçüde azaltacaktır.

2.Neden insanlar ellerini yıkamıyor?

  • Yeterli zamanları yok.
  • El yıkama alanları yeterince ulaşılabilir değil veya uygunsuz bir şekilde yerleştirilmiş.
  • Kötü tuvalet temizliği standardı, insanların musluklara veya ekipmanlara dokunma konusunda isteksiz oldukları anlamına gelir.
  • İnsanlar ‘dokunmasız’ el yıkama tesislerini tercih ediyor.
  • El sabunları ciltte tahrişe ve kuruluğa neden oluyor.

3. Daha iyi el yıkama uygulamaları nasıl teşvik edilir?

  • El yıkama ve el dezenfekte etmeyi hızlı ve kolay hale getirin.
  • Kullanıcılara ‘dokunmasız’ el hijyeni deneyimi yaşatın.
  • El hijyenine kolay erişim sağlayın.
  • Tüm el sabunu dispanserlerinin dolu, çalışır durumda ve düzenli olarak kontrol edildiğinden emin olun.
  • Gereken el yıkama sıklığını azalttığı için el dezenfektanı kullanımını teşvik edin.
  • Kuruluşunuzda düzenli olarak el hijyeni uygulamalarını teşvik edin.

4. Ellerinizi nasıl yıkamalısınız?

  1. Ellerinizi ılık akan suyla ıslatın.
  2. El sabununu/köpüğünü elinizin avuç içine uygulayın.
  3. Ellerinizi 45-60 saniye boyunca kuvvetlice ovun.
  4. Avuç içlerinizi, ellerinizi, bileklerinizi, parmaklarınızı ve tırnaklarınızın altını yıkadığınızdan emin olun.
  5. Ellerinizi ılık akan suyla iyice durulayın.
  6. Ellerinizi temiz bir kağıt havlu ile tamamen kurulayın. Islak ellerde mikrop oluşumu daha muhtemeldir. Bu sebepten ellerinizi iyice kuruttuğunuzdan emin olun.

Not:

  • Dökme sıvı el sabunu dispanserleri düzenli olarak sıcak suyla temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.

 

5. Dokunmasız sabun dispanserleri neden daha iyidir?

Dokunmadan kullanılan sabun dağıtıcıları armatürlere daha az temas edildiği için vücuda yerleşen mikrop sayısını azaltır.

Her seferinde doğru miktarı alın.

Dokunmasız sabun dağıtıcıları size her seferinde doğru miktarda ürün verir. Daha fazlası her zaman daha iyi değildir ve tesis için aşırı kullanım maliyetlidir.

Zaman kazandırır.

Dokunmasız el sabunu dağıtıcıları ziyaretçiler için hızlı ve kolaydır.

Daha az israf.

Su ve ürün tasarrufu yapın. Dokunmasız sıvı sabun dispanseri tüketimi kontrol eder, böylece israf ortadan kaldırılır.

Daha az karmaşa.

Kullanımdan sonra tuvaletin temizlenme süresi azaltılmış olur.

Mükemmel kullanıcı deneyimi kullanımı teşvik eder, kaliteli deneyim sunar.

Dokunmasız el sabunu dağıtıcıları insanları ellerini yıkamaya teşvik eder ve bir tesisin hijyen ve tuvalet deneyimi ile ilgilendiğini gösterir.

Read More
admin 30/12/2019 0 Comments

Temizlik ve Önemi

Temizlik, her insanın özel ve profesyonel hayatında olması şart olan bir alışkanlıktır çünkü temizlik ve hijyen olmadan sağlıklı bir yaşam sürmek söz konusu değildir.

Temizlik sadece kirlilik belirtilerinin ortaya çıktığı durumlarda yapılması gereken bir uygulama olarak ele alınmamalıdır. Bazı temizlik uygulamaları sürekli ve düzenli olarak yapılmak durumundadır.

Temizlik ve önemi hakkında bilinen birkaç maddelik bilgi verecek olursak özetle şöyle sıralanabilir;

• Yaşanabilir temiz ortamlar yaratmak ve yaşam kalitesini yükseltmek,
• Mekanları her zaman kullanıma hazır hale getirmek,
• Ortamdaki yüzeylerin, kaplamaların ömrünü uzatmak,
• Mikroorganizmalardan arındırılmış güvenli hijyenik bir ortam yaratmak, bulaşıcı hastalık benzerlerinin yayılmasını önlemek, bakteri ve mikropların transfer riskini sıfıra indirmek.

Temizlik basit bir iş olarak düşünülse de aksine çok önemlidir. Çağdaş dünyada insanlar ferah, temiz mekânlar, sağlıklı çalışma yerleri, huzur veren temiz dinlenme yerlerini arzu etmektedirler.

Temiz ortamın sağlanması ise; profesyonel temizlik şirketleri ve modern temizlik teknolojilerinden faydalanmakla sağlanabilir.

Temizlik; tek yönlü tedbirlerle elde edilen bir iyilik hali değildir. Bilim otoriteleri temizliği şu başlıklarla ele almıştır;

– Ferdî (beden-elbise-yiyecek) temizlik.
– Ev (mutfak-banyo- tuvalet) temizliği.
– Çevre (atıkların uygun şekilde uzaklaştırılması) temizliği,
– Yeterli temiz su sağlanması.

Ferdî temizlik dendiği zaman, beden temizliği akla gelir. Bunlardan cilt, el, ağız, burun, göz temizliği; saç, tırnak, koltukaltı, yüz, diş ve ayak bakımı akla gelir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün, beden temizliği, el temizliği, ağız ve diş bakımının, önemi ve bunların korunma yollarına ait bilgileri mevcuttur.

Fakat Dünya Sağlık Örgütü’nün tırnakların bulaşıcı hastalıklardaki tesirine, kılların temizliğine ve bulaşıcı hastalıklardaki rolüne ait ciddi yayınları yoktur.

Ferdî temizliğe rağmen, insan çevreden hastalık kapabilir. Kişi ne kadar temiz olursa olsun, çevresi temiz olmadığı zaman, hiçbir şeye dokunmasa bile; hava, rüzgâr, böcekler ve diğer taşıyıcılar yüzünden hastalanabilir.

Çevre Temizliğini şu başlıklar altında toplayabiliriz;

– Elbiselerin temizliği.
– Yiyeceklerin temizliği (Yakın çevre).
– Ev temizliği.
– Sokak, cadde, mahalle, şehrin temizliği (Uzak çevre).
– Yeterli temiz su sağlanması.

Elbise Temizliği Giyim eşyalarının seçim ve bakımı, enfeksiyon yönünden önem taşır. Orta Çağ’da, Avrupa’da yaşayanlar sıcak tutan ama temizlenmesi güç, yünlü giysiler giyerlerdi.

O çağlarda insanlar pek yıkanmaz, giysileri kirlenir, kokar, bitlenir ya da pirelenirdi. Kokuyu gidermek için de otlardan yapılan esans kullanırlardı.

Ancak 18. yüzyılda pamuk ticaretinin başlamasıyla Avrupalılar, ilk kez ucuz, hafif, kolayca yıkanabilen iç çamaşırlarına kavuştular. Üst sınıflarda ferdî temizlik yeniden önem kazandı. 19. yüzyılda ferdî temizlik iyi yaşamanın bir şartı sayılmaya başlandı.

Vücut temizliği ve giyim eşyalarının daha sık değiştirilip yıkanması sonucunda, bit ve pirelerle birlikte veba ve tifüs gibi hastalıklar da kayboldu.

Müslümanlarda ise, namaz kılabilmenin olmazsa olmaz şartlarından birisi de elbise temizliğidir. Dışkı ve idrar bulaşmış bir elbise ile namaz kılınamaz. Yani Müslümanlar günde beş kez elbiselerinin temizliğini kontrol etmek mecburiyetindedirler.

Avrupa’da 19. yüzyılda temiz giyimin değeri yeni yeni anlaşılırken, Müslümanlığı gerçek manada yaşayan insanlar, 7. yüzyıldan beri elbise temizliğine dikkat ediyorlardı.

Yiyecek Temizliği Çoğu mikrop ve parazit, içtiğimiz su ve yediğimiz yiyeceklerle bulaşır. Bunun için annelerin ve özellikle gıda sektöründe çalışanların, yiyecekleri koruma hususunda özel bir itina göstermeleri gerekir.

Besin zehirlenmesine sebep olan bakterilerin başlıca kaynağı insandır. İnsanların boğaz, burun, el, deri, bağırsak ve dışkısı bakteri yüklüdür.

Tüketilen diğer bir besin kaynağı da hayvanî ürünlerdir. Tüketilen hayvanî besinler, bazen bakteri yatağı olabilmektedir.

Kedi, köpek vb evcil hayvanlar da bakteri yaymada oldukça tesirli olabilir. Evcil hayvanlar, dolaştıkları yerlerden bakterileri eve taşır.

Sinek, böcek, haşere ve fareler de mikropları taşır ve bulaştırır. Mutfak ortamındaki çöpler, mikropların oluştuğu bir yerdir. Zamanında kaldırılmayan çöpler, böcek, sinek ve fareler aracılığı ile besinlere bakteri bulaştırabilir.

Besinlere bakteri bulaşmasını önlemek için şunlara dikkat etmek gerekir;

– El yıkama.
– Burun temizliği.
– Tırnakların kesilmesi.
– Tuvaletten sonra ellerin iyice yıkanması.
– Yemek ve su kaplarının üzerlerini kapatmak.

İnsanın, tükürük, hapşırık ve aksırıktan besinleri koruması gerekir. 1 gram tükürükte 100 milyon, 1 gram burun ifrazatında 10 milyon bakteri bulunmaktadır.

İnsanların % 30-50’sinin burnunda besin zehirlenmesi yapan stafilococcus aureus bakterisini taşıdıkları bilinmektedir. Bu oran hastahanede çalışan personelde % 65-80’e çıkmaktadır.

Normalde ağız, burun ve solunum yollarında bulunan bakteriler, solunum sırasında havaya dağılır. Normal konuşmada bu dağılım azdır. Öksürme, aksırma ve yüksek sesle konuşma esnasında havaya verilen bakteri sayısı artar.

Kuvvetli bir öksürmede ağızdan 5.000 damlacık çıktığı tahmin edilmektedir. Hapşırmada ise bu damlacıkların sayısı 1 milyondan fazladır. Bu damlacıklar, havada birkaç saat asılı kalabilir.

Besin taşıyan birisi konuşur, öksürür veya hapşırırsa, ağzındaki bakterileri, taşıdığı besine bulaştırır. Evde öksüren birisi varsa, açık kaplara mikrop bulaştırır. Ayrıca evcil hayvanlarla, sinek, böcek ve kemirgenlerle bakteri bulaşımını önlemek için, yiyecek ve içecek kapları kapalı tutulmalıdır.

İnsanoğlu sadece apartmanlarda ve korumalı evlerde oturmamaktadır. İnsanların büyük çoğunluğu yüzyıllardır tek katlı evlerde veya çadırlarda yaşamıştır ve halen yaşamaktadır. Dolayısı ile evcil hayvanlar sürekli, sinek ve kemirgenlerle iç içe yaşamaktadır.

Besin kaplarının üzerlerinin örtülmesi bu zararlılardan hastalık bulaştırmasını önler. Zamanımızdaki ev ve apartmanlarda yaygın halde bulunan kalorifer böcekleri de açık kalmış yiyeceklerimize yeterince ortak olmaktadır. Ve bazı hastalıkları bulaştırmakta tesirli olmaktadır.

Bunu önlemek için; çöpleri zamanında mutfaklardan uzaklaştırmalı ve gıdaları evcil hayvanlardan korumalıdır.

Ev Temizliği Geniş ve temiz evler salgın hastalıkların bulaşmasını azaltır. Evlerde mutfakların temiz tutulması, çöplerin biriktirilmemesi önemlidir. Çünkü çöpler bakterilerin üremesi için ideal bir ortam oluşturur.

Ayrıca böcekleri de davet eder. Meskenlerin gerek alan, gerekse oda sayısı itibariyle yeterli olması gerekir. Dar ve kalabalık evlerde üst solunum yolu enfeksiyonları ve bulaşıcı hastalıklar çok yaygındır.

İnsanlar çok yakın mesafelerde (70 cm’den aşağıda) günlük hayatlarını sürdürürken damlacık yoluyla hastalık aile bireyleri arasında sık yayılır. O halde ev; geniş, temiz, çöplerin bekletilmediği bir yer olmalı. Salgın hastalıklar, kalabalık ortamlarda çok kolay yayılır.

Yeterli Miktarda Temiz Su Sağlanması Dünya Sağlık Örgütü (WHO) temiz ve yeterli suya ulaşma hakkını temel insan hakkı kabul etmiştir: “Bütün insanların, sosyal ve ekonomik durumu ne olursa olsun, temel ihtiyaçlarını karşılayacak temiz ve yeterli miktarda içme suyu elde etmeye hakkı vardır.”(Birleşmiş Milletler Konferansı, 1977)

Medeniyetin giremediği, girse bile etkili olamadığı ücra köşelerde yaşayan kişilerin, ferdî temizlik ve çevre temizliği konularında yeterli bilgi birikimi yoktur. Bütün insanların tertemiz bir ortamda yaşama hakkı vardır.

Read More
admin 30/12/2019 0 Comments